Zayıf iradeli, menfaatçi, yalancı, riyakar, sözünde durmayan, toplumda itibar görmeyen insanlar kendilerini ön plana çıkarma adına her çirkefliği, her hareketi kendilerine bir vazife bilirler.
Bu insan artık bu saatten sonra düşünme yetisini kaybeder, muhakeme yapamaz tek hedefi zarar vermek, yok etmektir, intikam peşinde koşmaktır. Oysa bu tip insanların kula vefası da yoktur. Bunların Hakk’a vefası olmaz! İnsanın içindeki ruh hali ile alakalıdır hani yaramaz çocuklar olur artık ikaz ede ede arsızlaşmıştır, ne yaparsan yap o kafasına koyduğunu yapacak, kıracak dökecek, yağmalayacak hızını alamayacak daha fazlasını yapacak. Unutmamak lazım ki “halis bir niyet; ancak salih bir amelle meyve de durabilir.” Maneviyatın eksik olduğu yerde madde revaşta olur. insanoğlu maneviyatın ve ALLAH korkusunun bulunmadığı kimselerde vicdan muhasebesi asla olmaz. Her yaşanan hadiseden pay çıkartır kendi hanesine yazılmasını ister. Bu kişilerde çeşitli evreler vardır, olaylara ve duruma göre değişkenlik gösterir. Vatana, dine, davaya, dostlara, eşine, aileye ihanet etmek onlar için artık bu bir meslektir. Her ne olursa olsun oyun kurar yazar,çizer hatta insanların namusuna laf etmek bile geri kalmazlar. ’’(İmamı azam) der ki ‘’ Şaşarım şu kimselere ki, zanla konuşurlar ve onunla amel ederler” böyle insanlara itibar edenler, yardakçılık yapanlar unutmayın ki gün gelecek ibre sizlere dönecektir. Niyetiniz halis olsa bile ameliniz salih olmadığı zaman telafisi mümkün olmayan, vebali ağır sonuçlar doğuracaktır.
Mevlana, köpeği bile köpeklikten çıkartıp insana dost yapanın “sadakat ve vefa” olduğunu ifade eder. İnsanı insanlıktan çıkartıp köpekten daha aşağı yapanın ise sadakatsizlik ve vefasızlık olduğunu savunur. Saygılarla
Yorum Yazın
Facebook Yorum