Keşan Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü olarak 29 personel, 6 araç ile birlikte 2 noktada hizmet verdiklerini belirten Yılmaz, yaz aylarıyla birlikte yangınlara karşı vatandaşları daha dikkatli olmaları konusunda uyardı.
Yılmaz, “İçinde bulunduğumuz yaz aylarında tarımsal ve ormanlık alanlarda meydana gelmesi muhtemel yangınlar ile mücadele kapsamında araç sürücüleri tarafından sigara izmaritlerini veya tutuşabilir cam ve benzeri malzemelerin gelişi güzel doğaya atılmaması, vatandaşlarımız tarafından piknik ve mesire alanları dışında, piknik ve mangal yapılmaması, hayati önem arz etmektedir. Kırsal yerleşim alanlarında meydana gelmesi muhtemel yangınlara karşı kuru saman ve yonca balyalarının yaşam alanlarından, elektrik kablolarından, soba bacalarından ve yol kenarlarından en az 30 metre uzakta istiflenmesi ve yanmaya karşı korunaklı malzemeler ile kaplanması gerekmektedir.” dedi.
“Anızların yakılması 1993 yılından itibaren yasak”
Açıklamasının devamında anız yangınlarına değinen Gökhan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarımsal üretim sonucunda biçilmiş olan ekin ve çeltiklerin toprakta kalan kök ve saplarından oluşan anızların yakılması 1993 yılından itibaren yasak olmasına karşın; kolay, masrafsız ve çabuk olmasından dolayı çiftçilerimiz tarafından yakılmak suretiyle bertaraf edilmektedir. Bu yolla, zararlıların ve çeşitli hastalıkların azaltılacağı, toprağın daha kolay işleneceği ve daha fazla verim alınacağı beklenir. Fakat beklenenin aksine, anız yakmanın yararından çok zararı bulunur. Anız yangınıyla yüzey toprağının organik maddesi yok olur. Halbuki organik madde, yağış sularının emilmesini ve tutulmasını sağlamak, topaklaşmayı temin ederek erozyonla taşınmayı önlemek ve toprağın havalanmasını sağlamak gibi önemli görevleri bulunur. Çok kolay kaybolmasına rağmen, 1 cm toprağın oluşması için 100-300 yıl gibi uzun zamana ihtiyaç vardır. Anız yakma ve yanlış arazi kullanımını da içeren söz konusu uygulamalar verimli tarım arazilerinin azalmasına ve tarım topraklarının sürdürülebilir verimliliğini yitirmesine neden olmaktadır. Anız, kuru mahsul tarlaları ve ormanlarımızın kaza ve taksirle yanmasının engellenmesi açısından tarlaların yola ve ormana bakan kısımlarının 10 metre genişliğinde sürülmesinin yangınlara karşı çok büyük yarar sağladığı yapılan bilimsel araştırmalar neticesinde kanıtlanmıştır.”
“Alev üzerimize bulaşmış ise dur, düş ve yuvarlan kuralı uygulanmalı”
Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: “Yangına karşı almamız gereken oldukça basit tedbirler ve duyarlı davranışlar sonucunda; kendimizin, sevdiklerimizin ve diğer insanların canını ve malını korumuş, hem de diğer canlıların yaşam hakkını elinden almamış oluruz. Yangına neden olan kişi, fiilin başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olması halinde, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaktadır. Ayrıca bir yangın durumunda, alev üzerimize bulaşmış ise dur, düş ve yuvarlan kuralı uygulanmalı, ayağa kalkarak koşulmamalıdır. İtfaiye müdürlüğü personeli olarak vatandaşlarımıza duyarlılıklarından dolayı teşekkür ederiz.”
Kaynak: BEYZA ÖZKAN
Yorum Yazın