Dr. Yüceer, “Ergene Havzası’nda bulunan 3 bin 409 sanayi tesisi Ergene Nehri’ni ve nehri besleyen kolları mütemadiyen kirletmeye devam etmektedir. Ergene Nehri’nin önemli kollarından Çorlu Deresi’nin çevresinde oturan vatandaşlar çevreye ağır kokular yayan dere yüzünden mağdur olmaktadır. Vatandaşlar dereden yayılan kokunun artık evlerinin içine kadar girdiğini belirterek acilen önlem alınmasını talep ediyorlar. Ergene Nehri’ndeki kirlilik artık dayanılmaz boyuttadır ve bir an önce önlem alınmalıdır” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) PM Üyesi, Tekirdağ Milletvekili Dr. Candan Yüceer, Ergene Nehri’ndeki kirliliği Meclis gündemine taşıdı. CHP’li Yüceer, binlerce sanayi tesisinin yıllardır Ergene Nehri’ni kirlettiğini ve bu atıkların neden olduğu kirliliğin dayanılmaz boyutlara ulaştığını, bölgedeki canlı yaşamının Ergene Nehri’nin suyunda bulunan tehlikeli ağır materyallerden ciddi anlamda olumsuz etkilendiğini ve nehri besleyen bazı derelerdeki kirlilik nedeniyle yayılan kokuların vatandaşların evine kadar girdiğini vurguladı. Dr. Yüceer, Ergene Nehri’nde devam eden kirliliğin nedenlerinin, kirliliğin ulaştığı boyutun, kirliliğin Marmara Denizi’nde ortaya çıkan müsilaj felaketine etkisinin belirlenmesi, nehrin ekolojik dengeye uygun bir biçimde temizlenmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne araştırma önergesi verdi.
“NEHİRDEN YAYILAN KOKU VATANDAŞIN EVİNE KADAR ULAŞTI!”
Ergene’deki kirliliğin dayanılmaz boyutlara ulaştığını belirten Yüceer, Meclis’e sunduğu araştırma önergesinde şunları kaydetti;
“Ergene Nehri 2000’li yılların başından itibaren planlanan çalışmalara rağmen giderek yoğunlaşarak maruz kaldığı sanayi atıkları ve evsel atıklarla kirlenmeye ve zehir saçmaya devam etmektedir. Ergene Nehri’nde çevre felaketinin geldiği nokta bölgedeki canlı yaşamını ciddi anlamda olumsuz yönde etkilemektedir.
Ergene Nehri’nin geçtiği bölgeler sanayi faaliyetlerinin yoğun olduğu bölgeler olduğu gibi aynı zamanda tarım faaliyetlerinin de yoğun olarak sürdürüldüğü bir bölgedir. Ergene Havzası’nda 3409 sanayi tesisi bulunmaktadır. Bu sanayi tesisleri Ergene Nehri’ni ve nehri besleyen dereleri mütemadiyen kirletmeye devam etmektedir. Ergene Nehri’nin önemli kollarından Çorlu Deresi endüstriyel atıklar nedeniyle simsiyah akmaktadır. Çorlu Deresi’nin çevresinde oturan vatandaşlar çevreye ağır kokular yayan dere yüzünden zor durumda kalmaktadır. Dereden yayılan kokunun evlerinin içine kadar girdiğini ifade eden vatandaşlar ağır koku için acilen önlem alınmasını talep etmektedir.”
“ERGENE NEHRİ’NİN KİRLİLİĞİ HALK SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYOR”
“Sanayi atıklarının yanında zirai ilaçlama, gübreleme ve evsel atıkların da karıştığı Ergene Nehri kirliliği, halk sağlığı ve gıda güvenliğini tehdit etmektedir. Nehrin kirliliğinin tarım üzerinde, tarım toprakları üzerinde olumsuz etkisi bulunmaktadır. Yapılan araştırmalara göre Ergene sularının içerisindeki tehlikeli ağır metaller olan kadminyum, kurşun, krom, çinko, siyanür, sülfat, bakır, demir, yağ, florür, fosfor gibi zehirli kimyasal maddeler geçtiği topraklar ve çevresine kanser ve ölüm tehdidi yaymaktadır.”
“KANAL İSTANBUL DOĞA KATLİAMINI BÜYÜTECEK”
“Ergene Nehri’nin kirlilikten kurtarılması için 2011 yılında hayata geçirilen Ergene Havzası Koruma Eylem Planı kapsamında Derin Deniz Deşarj Projesi’yle Kasım 2020’den itibaren nehrin kirliliğinin bir kısmı Marmara Denizi’ne verilmeye başlanmıştır. Akademik çevreler, Marmara Denizi’nde görülen müsilaj felaketinin önemli sebeplerinden birinin bu deşarjın başlaması olarak görmektedirler. Derin Deşarj Projesi Ergene Nehri’nin kirliliğine çare olmadığı gibi Marmara Denizi’nde oluşan müsilajın da önemli etkenlerinden biri haline gelmiştir.
Diğer yandan İstanbul’un atık suyu da arıtılmadan Marmara Denizi’ne deşarj edilmektedir. Hükümet tarafından yapılacağı öne sürülen Kanal İstanbul ve Yenişehir Rezerv alanları ile milyonlarca kişinin daha İstanbul’a yerleşeceği öngörülmektedir. Bu durumda çok daha fazla atığın Marmara Denizi’ne döküleceği aşikardır. Bu durum Marmara Denizi’nde can çekişen doğanın çok daha ciddi zararlar görmesine neden olacaktır. “
“DERİN DEŞARJ, MARMARA VE SAROS KÖRFEZİ’NDEKİ DOĞAL YAŞAMI TEHDİT EDİYOR”
“Ergene Nehri’nin kirliliğine ilişkin uzun yıllardır gerek parlamentoda gerek medyada gerekse sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan çağrılar görmezden gelinmiştir. Nehrin temizlenmesine yönelik her dönem hükümet yetkililerinden sözler alınsa da bu sözler bir türlü tutulmamıştır. Nehrin temizlenmesine yönelik sürekli göstermelik çalışmalar yapılmıştır. Öte yandan Trakya boyunca akan Ergene Nehri, Meriç Nehri ile buluşarak Saros Körfezi’nden Ege Denizi’ne dökülmektedir. Şayet önlem alınmaz ise önümüzdeki yıllarda Marmara Denizi’ni saran müsilaj felaketi gibi felaketlerin Saros Körfezi’nin başına gelmesi beklenmektedir.
Uzun yıllardır Ergene Nehri’ni temizleyeceğini söyleyen birçok hükümet yetkilisi gelmiş geçmiş ancak değişmeyen şey Ergene’nin kirliliği olarak kalmıştır. Ergene Nehri’ndeki kirlilik, Ergene Havzası’nı, Marmara Denizi’ni ve milyonlarca insanın sağlığını hala tehdit etmektedir. Bu nedenle, Ergene Nehri’nde devam eden kirliliğin nedenlerinin, kirliliğin ulaştığı boyutun, kirliliğin Marmara Denizi’nde ortaya çıkan müsilaj felaketine etkisinin belirlenmesi, nehrin ekolojik dengeye uygun bir biçimde temizlenmesi için gerekli araştırmaların yapılması amacıyla Anayasa’nın 98’inci maddesi ve TBMM içtüzüğünün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ve talep ederiz.”
Yorum Yazın