© Manşet 59

Bazı gurbetçiler Türkiye’ye gelişlerinde rahat yolculuk için arabalı treni tercih ediyor

Almanya’dan gelen Mehmet Keskin: ”Dinlene dinlene geliyoruz. 2 küçük çocuğum var. Araç bozulursa sıkıntı çekeriz diye trenle Türkiye’ye geliyoruz. O rahatlığı yaşıyoruz. İstanbul üzerinden memleketim İzmir’e gideceğim”

Yıllık izinlerini memleketlerinde geçiren gurbetçilerin bir bölümü, yurda gelişlerde sınır kapılarında beklemeden rahat yolculuk yapmak için arabalı treni tercih ediyor.

Tatillerini baba ocaklarında geçirmek isteyen gurbetçilerin büyük çoğunluğu karayoluyla geliyor. Gurbetçilerin bir bölümü de demiryolunu seçerek arabalı trenle yurda ulaşıyor.

Avusturya'nın Villach kentinden hareket eden trenler, gurbetçilere Slovenya, Hırvatistan, Sırbistan ve Bulgaristan sınır kapılarında beklemeksizin 1400 kilometre yol katetme imkanı sunuyor. Araçlarını oto kuşet vagonlara yükleyen gurbetçiler, trenle yolculuk yapıyor.

Yolculuk sonrası Kapıkule'den Türkiye'ye giriş yapan trenden Edirne Garı'nda araçlarını indiren gurbetçiler, gümrük işlemleri sonrası memleketlerinin yolunu tutuyor.

Almanya'dan gelen Mehmet Keskin, AA muhabirine, 5 yıldır Türkiye'ye trenle geldiğini söyledi.

Treni rahatlığı nedeniyle tercih ettiğini belirten Keskin, "Dinlene dinlene geliyoruz. 2 küçük çocuğum var. Araç bozulursa sıkıntı çekeriz diye trenle Türkiye'ye geliyoruz. O rahatlığı yaşıyoruz. İstanbul üzerinden memleketim İzmir'e gideceğim. Yolculuk rahat ama bu sene biraz sıcaktı, klima olsa daha iyiydi." dedi.

Keskin, trenle yolculuğunun benzinli otomobillere göre daha ekonomik olduğunu ifade etti.

Almanya'dan gelen Bayram Akgün de Türkiye'ye gelene kadar yorulmamak için treni tercih ettiğini belirtti.

Araçla uzun yolculuk yapmanın yorucu olduğunu ifade eden Akgün, "Edirne'den Trabzon'a kadar neredeyse bu kadar bir yol daha gideceğim için, dinlenmiş olarak trenden ineyim de yola öyle çıkayım dedim. Trenle gelmeseydim burada bir otelde kalmam gerekecekti. O yüzden treni tercih ettim. Hem araç trende garantide oluyor." diye konuştu.

Akgün, bu yıl tren yolculuğunun planlanandan uzun sürdüğünü, bu nedenle önümüzdeki yıl trenle gelmeyi düşünmediğini söyledi.

Klasik otomobili ve motosikletiyle gelen de var

Almanya'dan memleketi Bolu'ya 1968 model klasik otomobiliyle giden Burhan Arslan da eşi ve çocuklarının uçakla geldiğini, kendisinin trenle yurda ulaştığını söyledi.

Otomobiliyle yolda kalmamak için treni tercih ettiğini aktaran Arslan, "Hem arabanın eski olmasından dolayı hem de konforlu ve daha kolay olduğundan treni tercih ettim. Hem aracı korumak içim hem kilometre yapmamak için. Mutluyuz, anavatanımıza geldik." dedi.

Motosikletiyle gelen Aykut Tataroğlu da 58 senedir Almanya'da yaşadığını, 3 ay Türkiye'de tatil yapmayı planladığını söyledi.

Yolunun üzerindeki gümrüklerin Avrupa Birliği gümrüğü olmadığı için ''zorluk çekerim'' düşüncesiyle trenle geldiğini belirten Tataroğlu, "Koronavirüs evraklarımı kabul etmezler, çok bekletirler diye trenle geldim. Motosikleti koydum içeri geldim. Kullanmak isterdim ama korona yüzünden gümrüklerde beklemeler olmasın diye trenle geldim. Yoksa karayoluyla gelirdim." diye konuştu.

 

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER